18 Şubat 2006

İLK PROJE - YARDIMLAR.....

Ben öncelikle herkesin İpek'in şu yazısını okumasını istiyorum.

Sevgili Zinnur'un öncülüğünde başlayan bu projeden haberi olan herkes ucundan köşesinden tutmaya çalıştı ama ne yazık ki henüz yeterli bir tutara ulaşamadık :((

İpek'in de yazısında belirttiği gibi daha çok kişiye ulaşmamız gerekiyor.

Lütfen, gereken cihazları alabilmemiz için desteğinizi esirgemeyin ve blog sahibi olsun olmasın daha fazla kişiye ulaşmamıza yardımcı olun.

15 Şubat 2006

TAHİN SEVER MİSİNİZ?....

Ben çok severim....
Bu börek de Tahinli-Ispanaklı Kol Böreği...
Dün akşam derin dondurucudan yanlışlıkla ıspanak çıkartmış ve bugün onunla ne yaparım diye düşünüyordum ki... gazetedeki bu tarifi gördüm!!....
Hemen yaptım ve daha dumanı tüterken de tadına baktım!!...
Sonuç MÜ-KEM-MEL....
Eğer siz de tahin ve ıspanak seviyorsanız bunu mutlaka deneyin. İkisinin karışımından inanılmaz bir lezzet çıkıyor.
Malzemelere gelince;
2 yufka
3 yumurta
1 su bardağı yoğurt
1/2 su bardağı süt
1 kg. ıspanak
2 yemek kaşığı zeytinyağı
2 adet orta boy kuru soğan
1 su bardağı tahin
susam
Yapılışı;
1- Soğanlar yemeklik doğranarak zeytinyağında hafif kavrulur.
2- Kesilmiş ıspanaklar eklenir ve kavrulmaya devam edilir.
3- Tuz , karabiber eklenir ve ılınmaya bırakılır.
4- Ilınınca ıspanakların içine (fazla suyu varsa süzüldükten sonra) tahin eklenir ve karıştırılır.
5- Yufkalar ortadan ikiye bölünür.
6- Yumurta, yoğurt ve süt derin bir kapta karıştırılır.
7- Bu harcın 1/2 su bardağı kadar kısmı ayrılır, kalanı yufkaların üzerine sürülür.
8- Harc sürüldükten sonra yarım ay şeklindeki yufkaların düz kısmına ıspanaklı karışım paylaştırılır.
9- Uzun kenardan başlayarak gevşek bir rulo yapılır.
10- Yağlanmış tepsiye yan yana dizilir. Ben yuvarlak borcama daireler halinde yerleştirdim.
11- Bu işlem diğer 3 parça yufkaya da aynen yapılır.
12- Ayırdığımız harc yufkaların üzerine bolca sürülür. Üzerine susam serpilip 180 C'ye ısıtılmış fırında pişirilir.
Not: Ilıkken yemenizi öneririm, soğuyunca tahinin tadı farklı olabiliyor!!....
Hepinize afiyet olsun...

14 Şubat 2006

SEVGİ....

myspace

Bu sabah, çok yakışıklı bir erkeği uyandırdım ben, elimde hediye paketi ile....

Aslında hiç uyanmaya niyeti yoktu.

"5 dakka daha, n'olurrrrr!!" diyordu ki....

Gözlerini biraz açmasını isteyip, hediye paketimi gösterdim ona.

Güzel yeşil gözleri hemen kocaman açıldı ve heyecenla paketi açtı.

Sonra, kocaman sarılıp...

"Annecim, senin de sevgililer günün kutlu olsun" dedi bana :))

Bundan daha güzel bir hediye olabilir mi?...

Çoooooooooooooooooooook uzaklarda olan canım kocam,

Seninle ben en güzel hediyeye sahibiz !!!....

Ama, gönderdiğin çiçeğe de yazdığın gibi,

"Keşke uzaklarda olmasan!!..."

12 Şubat 2006

AŞURE YAPTIM !!....



Bu sefer tarif vermeyeceğim arkadaşlar, çünkü her blogda neredeyse bir aşure tarifi var. Bir de buradan toplu olarak tariflere ulaşabiliyorsunuz.

Aşureyi çok seven birisi olarak 2 sene önce annemin hepsi gözkararı tarifiyle ilk kez yapmayı denemiştim. Sonuç HÜSRAN :(( Benimki daha çok aşure pastası olmuştu!!...

Annemin göz kararı ile benimkiler tutmadı!!!... Dolayısıyla da eşime bile göstermeden doğrudan çöpe gitti!!...

Doğrusu aşureyi bu kadar sevip de yapamamış olmak ağırıma gitmişti ve bu sene tekrar denemeye karar verdim. Bu sefer annemin göz kararı ile yetinmeyip Lezzet Dergisi'ndeki tarifle de birleştirdim.

Yessss!.....

Bu sefer içime sindi. Ama bunu birileriyle paylaşmam gerekiyordu. Kocacım yurtdışında olduğu için ben de Bartu'ya "bak bu sefer ne güzel yaptım, di mi?" diye sordum. Pek bi anlamsız baktı bana!!!...

Ben de hemen annemi arayıp bu sefer becerdiğimi anlattım. Sonra bu kesmedi canım arkadaşım Dilek'i de arayıp başarımdan ona da bahsettim. Canım arkadaşım benim, ne de güzel katıldı benim heyecanıma :))

Her neyse apartman komşularına ve karşı market çalışanlarına dağıtmama rağmen evdeki küçük kaplar tükenince bir kısmını da derin dondurucuya kaldırmam gerekti. Bir daha ki sefere sanırım yarım ölçü yapsam yeterli olacak :)

Yaptığım aşureyle ilgili söylemek istediğim son bir nokta var (annemden öğrendiğim);

ben buğday ve pirinci haşlarken içine ayrı bir kapta kaynattıp süzdüğüm çubuk tarçın ve karanfil suyunu da ekledim. Aşureye çok hoş bir koku kattı. Henüz yapmayanlar varsa tavsiye ederim :)

Hepinize afiyet olsun...

07 Şubat 2006

DAMLA ÇİKOLATALI LOKUMLU KURABİYELER !!.....



Bu kurabiyeleri daha önce de yapmıştım ama resimlerini çekmeye fırsat bulamadan tükenmişti.

Bu karlı İstanbul gününde evde mahsur kalınca çayın yanında yemek için birşeyler yapayım dedim.

Sabah bloglar arasında gezerken sevgili Tarçın'ın tarifini verdiği Kremalı Poğaça çok hoşuma gidince denemeye karar verdim.

Sevgili Tarçın annesinin eski bir tarifini bizimle paylaşmış, sonuç muhteşemdi. Herkese tavsiye ederim.

Eveeet, kurabiyelerime gelince.....

Tarifi Lezzet dergisinde görmüştüm. Malzemelerde ufak değişiklikler yapmak zorunda kalmama rağmen sonuç harika oldu.

Gerekli malzemeler:

1+ 1/4 su bardağı un

50 gr.margarin

6-7 adet lokum

1 çay bardağı toz şeker

1 yumurta

1/2 çay kaşığı tarçın

1/2 çay kaşığı kabartma tozu

1 çay bardağı damla çikolata

Yapılışı:

* Oda ısısındaki margarin, şeker ve yumurta mixerle çırpılır.

* Elenmiş un, tarçın ve kabartma tozu ilave edilerek , yumuşak kıvamlı bir hamur hazırlanır.

* En son damla çikolata ve küçük küçük kesilmiş lokumlar ilave edilir. Orjinal tarifte kuru üzüm de vardı ama bende olmadığı için ekleyemedim.

*Önceden ısıtılmış 190C'de 15 dakika pişirilir.

Afiyet olsun....

Not: Bu tariften yaklaşık 20-25 adet kurabiye çıkıyor. Orjinal tarifte hamurun çok yumuşak olduğu belirtilmiş ama benimki o kadar da yumuşak olmadı.

HARİKA BİR BAŞLANGIÇ!...


Geçen hafta bloglar arasında gezerken haberdar oldum bu kampanyadan.
Sanırım sevgili Zinnur başlatmış, birçok blog sahibi de bir ucundan tutmuş.
Benim de ufak bir katkım olan bu oluşuma hepinizin desteğinizi bekliyoruz arkadaşlar.

BİTMEYEN KAR



Bu resimler terasımın son hali!.....
Görüldüğü gibi masamın yarısından çoğu karlar altında kalmış durumda.
Aslında diğer köşede yaklaşık 50 cm.'lik buzdan sarkıtlarım var ama ters açıda oldukları için ancak bunları çekebildim...

Haaaa.... nerede mi yaşıyorum?..
İstanbul daaaaa!!....

03 Şubat 2006

ABUR VE DE CUBUR...


Sevgili Begüm beni sobelemişti "Sevdiğim abur cuburlar" la ilgili...
Biraz gecikmeli oldu cevabım ama işte benim sevdiklerim;
1- Çikolata : Onsuz bir hayat düşünemiyorum doğrusu. Ama öyle içi fındıklı,fıstıklı olanları değil. Sütlü ya da bitter. Son 2 yıldır da tam anlamıyla GUYLIAN düşkünü oldum. Evde ne kadar varsa tüketebilirim!!...
2- Ayçekirdeği : Her akşam Dimes elma suyu eşliğinde mutlaka yiyiyorum. Hem doktorum da önermişti !!....
3- Pelit'in çikolatalı lokumu : Aranızda denemeyenler varsa şiddetle tavsiye ederim. Hele de kahvenin yanında... muhteşem bir lezzet!!....
4- Pringels : Bir başladım mı kutunun dibini görmeden rahat edemiyorum :))
5- Mayalı her türlü ürün: Hele bi de sıcak sıcaksa.... Değmeyin keyfime!...
6- Yufka : Çocukluğumdan beri yufka yemeyi (hani şu börek, gözleme falan yapmak için aldıklarımız), ama pişmeden yemeyi çok severim. Annem bana kurtlanacaksın derdi ama çok şükür bu yaşımıza kadar bi vukuat olmadı. Hayır oğlum da aynı benim gibi, börek yapacağım zaman 1 tane fazladan yufka alıyorum artık :)
7- Potibör bisküvi ve çay : Bu bisküvi ile içeceksem AİDA bardağımdan vazgeçebilirm. Malum bu bardağın için potibör sığmıyor!...
Walla , aklıma gelenler bunlar.
Aslında ben tam bir abur cubur düşkünüyüm , mutlaka unuttuklarım vardır...
Ben de Mehmet ve İpek'i sobeliyorum :))
Sizin abur cuburlarınız neler?.....