19 Ekim 2006

ŞEKER BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN !!...


Bir kaç gün erken oldu ama bu akşam tatile gidiyoruz...
Bunun için de önceden hepinizin ŞEKER BAYRAMI'nı kutlamak istedim..
Biz bu bayramı tatlı kuzenim SERAP'larda geçireceğiz, dönünce görüşmek üzere...

18 Ekim 2006

İFTAR SOFRASI


Neler mi yaptım ?...

Arpacık soğanlı tavuk kebap
İmambayıldı
Patatesli mısır çorbası
Yıldız böreği
Kayısı hoşafı
Biberli bulgur pilavı
Kemalpaşa tatlısı

Aslında menüyü oluştururken bloglardan epey bir yararlandım. Bazılarında ufak değişiklikler yaptım (elimdeki malzemeye göre ayarlayabilmek için !!..) ama hepsi çok lezzetli oldu.

Walla misafirlerim de benimle aynı fikirdeydi :)

Mesela yukarda gördüğünüz Yıldız Böreği, " Mekanımız Mutfak" dan aldığım bir tarif. Yapımı çok ilginç, Sevgili Şule de yapım resimleri ile çok güzel anlatmış . Denemenizi tavsiye ederim.


Biberli Bulgur Pilavı ise benim favori yemeğimdir (eeeee ne de olsa bi tarafımız Malatya'lı !!..). Hatta biz bi de etlisini yaparız bu pilavın, yanına da sadece cacık....

Menüdeki Arpacık Soğanlı Tavuk Kebap'ın çıkış noktası Portakal Ağacı'ndan Sevgili Hatice'nin bu tarifinden oldu. İçine de biraz eklemeler yaptım ama ne yazık ki tam iftar zamanı sofraya getirebildiğim için misafirlerime "...bi dakka yemeyin resmini çekicem.." diyemedim !!... Dolayısıyla da resmi yok :( Ama tekrar yapıp sizlerle paylaşacağım...

15 Ekim 2006

TÜRK VE DÜNYA MUTFAKLARINDAN BAYRAM TATLILARI...

2002 yılına kadar bankacılık yaptım ben. İşim gereği de sürekli şube/müşteri ziyaretleri yapmam gerekiyordu. Bu ziyaretlerden birinde İzmir şubesi çalışanları beni yemeğe götürmüş ve Kemalpaşa Tatlısı'nı yemem konusunda da epey ısrar etmişlerdi.
Ben şerbetli tatlıları pek sevmediğim için zorla ve de mecburen tadına bakmış ve lezzetine inanamamıştım!!... Benim o güne kadar gördüğüm Kemalpaşa tatlıları hep bol şerbetli ve üzerinde en fazla hindistan cevizi serpilmiş şeklindeydi.
Ama bunun üstünde ne ararsanız var. Tam bir kalori bombası!!... Orada yediğimiz tatlılar burada hazır satılanlara göre daha büyücekti, dolayısıyla ancaaaak 1 adet yenebiliyordu.
Yapımı da son derece basit elbette...
1 paket hazır satılan kuru Kemalpaşa tatlısı
Kaymak
Tahin
Ceviz
Kemalpaşa tatlısını üzerindeki tarife göre yapıyorsunuz. Ben çok tatlı sevmediğim için şekerini biraz daha az tuttum.
Tatlılar ılındıktan sonra, servise yakın üzerlerine kaymak, tahin ve ufalanmış cevizi döküyorsunuz.
Bu kadar basit!!...
Yani hem yapımı kolay, hem lezzetli hem de sunumu çok rahat bir bayram tatlısı arkadaşlar.
Afiyet olsun :)
Küçük bir not; Kemalpaşa tatlısının nasıl yapıldığını ben bulamamıştım ama meğerse NANE LİMON'dan Sevgili Münevver blogunda yayınlamış. İsterseniz onun tarifiyle yapabilirsiniz...

09 Ekim 2006

NELER DİKTİM NELER ?!...


Hazır annem de yanımdayken kendime bir güven geldi ve ben nevresim takımı DİKTİM!!... arkadaşlar...
Hani benim çok becerikli kuzenim Serap var ya... İşte ondan özenip bir de ben deneyim dedim!!...
Serap Almanya'da yaşıyor ve nevresimlerini hep kendi dikiyor. Hatta son İstanbul seyahatinde Eminönü'ndeki Bursa Pazarı'ndan öyle bir alışveriş yaptı ki mağaza vitrinine resmini asmaya kalktılar!!....
Ancak bu alışverişi onu kesmemiş ki benden bir kaç metre daha kumaş isteyince ben de Bursa Pazarı'na istediklerini almaya gittim. Orada gördüğüm bu kumaşı da çok beğenip kendim için aldım. Nasılsa annem de yanımda ya, bir şekilde beceririm diye düşündüm :)
Ne dersiniz?... Becerebilmiş miyim?!....

07 Ekim 2006

KÖY YUFKASI YAPTIM :)



Cuma günü İstanbul'da okullar tatildi.
Sabahleyin oğluma kahvaltıda değişik birşeyler hazırlamak istediğimde Sofra dergisinde daha önce gördüğüm bu tarifi denemek aklıma geldi.

Çooook eskiden halamlar Malatya'dan bize bu yufkaya benzer yufkalar gönderirdi. Takır takır sert olan yufkaları yemek istediğimizde önceden hafifçe ıslatır ve kuru bir beze sarıp bir süre bekletirdik.

Ankara'da da bazı fırınlarda satılan yufka ekmekler vardı. Kahvaltıda arasına haşlanmış yumurta, beyaz peynir (hele bir de rendelenmiş olup maydanoz ve pul bibeler karıştırılmış olursa daha da muhteşem olur) ile dürüm gibi yapar yerdim.

Ne yazık ki bu yufka ekmeği İstanbul'da bulamıyorum ama sağ olsun kayınvaldem ne zaman gelse bolca getirir. Çabuk bozulduğu için fazlasını derindondurucuda saklarım.

Nerden nereye geldim!!...

Bu köy yufkası da çok başarılı bir tarif. Ben yarım ölçü yaptım, yaklaşık 8 tane çıktı.

Malzemeler:
3 su bardağı un
1 tatlı kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı tozşeker
1,5 su bardağı ılık su
Yapılışı:
Un, tuz ve tozşekeri derin bir kapta karıştırarak ortasını havuz şeklinde açın.
Ilık suyu ilave ederek yoğurun.
Üzerini tülbentle örterek 1/2 saat dinlendirin.
Daha sonra hamuru 15-16 eşit parçaya bölüp, elinizle yuvarlayın.
Un serptiğiniz düz bir zeminde çok incecik yufkalar şeklinde açın.
Teflo tavada ya da sac üzerinde her iki tarafını da pişirin.
Pişirdikten sonra kurumaması için üst üste koyun ve bezle örterek saklayın.
Ben sıcakken üzerlerine hafif tereyağı da sürdüm , çok lezzetli oldu...
Hepinize afiyet olsun :)

02 Ekim 2006

GELİNCİK ....

Nereden çıktı şimdi bu gelincik di mi?!!...

Geçen hafta televizyonda seyrettiğim bir tarifi yaptım...
Yemeğin ismi "GELİNCİK PİLİÇ SARMA" ...

Doğrudan tarife geçmeden önce benim çok sevdiğim çiçek olan gelincik resmi koymak istedim, gözünüz gönlünüz açılsın diye :)

Eveeeet...
Şimdi geçebiliriz yemek tarifine :)

Malzemeler (4 kişilik):

4 piliç göğüs (orjinal tarifinde 1 piliç göğüsü 4'e bölüp inceltmişler ama benim kullandığım göğüsler küçük olduğu için ben her sarma için 1 parça kullandım)

1 çorba kaşığı dolmalık fıstık, 1 havuç, 1 kabak, 1 çay bardağı bezelye, 1 patates, 100 gr kaşar, 1 soğan

4 milföy

1 yumurta sarısı, tuz, karabiber, margarin

Yapılışı:

1- Havuçları küp şeklinde kesip haşlayalım, biraz yumuşayınca içine küp şeklinde kesilmiş patatesi de ekleyelim, bir süre daha haşlayalım.

2- Soğanları yemeklik doğrayıp fıstıklarla beraber kavuralım.

3- İçine havucu, patatesi, küp kesilmiş kabağı ve bezelyeyi (ben konserve kullandım) ekleyelim.

4- Pişdikten sonra tuz, karabiber ve küp küp kesilmiş kaşarı da ekleyip altını kapatalım.

5- Piliç göğüslerin boyutuna göre (ince olması çok önemli) çukur bir kabın içine önce göğüsü yayın sonra hazırladığınız harcın 1/4'ünü içine koyun ve kabın kenarlarından sarkan göğüsü harcın üstüne doğru sarıp bu kısmı alta gelecek şekilde yağlanmış tepsiye koyun.

6- 200 derece fırında 20 dakika pişir.

7- Fırından çıkar , soğuduktan sonra, incelttiğiniz milföy hamuru ile tekrar sar. Üstüne yumurta sarısı sür ve fırında kızarıncaya kadar tekrar pişir.

Hem lezzeti hem de sunumu çok güzel bir yemek oldu.

Hele misafirinize yapacaksanız önceden pişirip sadece milföyle sarma kısmını sona bırakabilirsiniz.

Biraz da diğer arkadaşların tariflerinden denediklerim;

Geçenler de "HAYATIMDAKİ ŞEYLER" blogunun sahibi sevgili MOM bir tarif yazmıştı. İsmi çok hoşuma giden "Keçi Patisi"'ni mutlaka denemem gerek diye düşünüp hemen o akşam yapmıştım.

Gerçekten de hem çok kolay (düşünün akşam yemekten kalktıktan sonra kahve olana kadar yapabildim!!...) hem de çok leziz bir tatlı.


Ellerine sağlık Sevgili Mom!!...